15 Aralık 2016 Perşembe

GÜNEY'DE BİR VATAN, KIBRIS !

KIBRIS (CYPRUS-NİCOSİA-GİRNE-FAMAGUSTA)

Aralık ayının ortalarına geldiğimizde ülkede ki soğuk havadan bir nebze olsun kaçmak isteyip attım kendimi bizim yavru vatanın mis gibi koylarına. Özellikle dolar ve euro'nun yükseldiği şu günlerde yapabileceğiniz tatitil için yegane noktalardan biri Kıbrıs.
   Baştan söyliyim, ö
ğrenci işi gezdiğim için araba kiralayamadım fakat araba kiralarsanız daha çok yeri ziyaret edebilirsiniz.
 → 
Lefkoşa : Ercan Havalimanından ulaşım neredeyse her vakit var. KIBHAS otobüsleri sizi ülkenin (evet evet ülke burası) beş bir yanına kadar götürüyor. Havalimanından lefkoşaya otobüs 10 TL.
Couchsurfing'den kastığım için oteller hakkında bilgi veremeyeceğim fakat burada hostel yok bilesiniz. Her taraf otel o yüzden bizim gibi sırt çantalı gezginler için kalacak yer biraz pahalı olabilir. O yüzden yapabiliyorsanız couchsurfing kasmanızda yarar var. Ben CouchTurkey'den tanışdığım bir arkadaşımda kaldım aynı zamanda couchsurfing olarak da ayarladım.
   Cuma akşamı yola çıkıp pazar akşamına kadar doya doya gezdim kıbrısı, 3 büyük şehri olan lefkoşa, girne ve gazimagusa'ya gitme imkanım oldu. Hadi şimdi buraları gezelim!!


1-Girne Kapısı: Haritada işaretlediğim yerde bu girne kapısı tam inönü meydanında şehrin merkezine doğru ilerlerseniz gezilecek tarihi yerleri daha kolay bulursunuz o yüzden burayı başlangıç noktası yapmanız sizin için iyi olacaktır. 


2- Mevlevi Tekke Müzesi: Küçük fakat yol üzerindeyken bu tekkeye uğramadan olmaz :) 

3-Venedik Sütunu: Salamis'de ki mabetten getirildiği söylenen taşlarla 6 m yüksekliğinde 1550 yılında venedikliler tarafından yapılmış olan bu sütun adeta şehrin göbeği olmuş durumda.

4- Yedier Türbesi : 1570 yılında Osmanlı-Venedik savaşı sırasında şehit düşen 7 askerin türbesini mutlaka görmeden gelmeyin.

5-Büyükhan: Benim gibi Bursalı arkadaşlar buraya  gidince görecekler ki burası bildiğimiz Kozahan :)  



6- Selimiye Camii (St. Sophia Katedrali ): Paris' e gidip Notre Dame Katedrali'ni göremediyseniz işte size fırsat! 1192 yılında Luzinyanlar adaya hakim olunca Notre Dame'ye benzer bi katedral inşaa ederler. 1326 yılında ibadete açılan katedral,1571 yılında Osmanlı hanedanlığının adayı fethetmesi sonrası Camii'ye çevrilmiştir. Şuan ki ismini ise Padişah II. Selim'den almıştır. 


7- Yiğitler Burcu Parkı : Diğer adı sınır parkı da olan bu parkın tellerinden baktığınız zaman rum tarafını çok rahatlıkla görebiliyorsunuz. Yukarıda atmış olduğum google maps ekran görüntüsünde sol alta bakarsanız görebilirsiniz. Mutlaka gidip karşı tarafa bakmanızı ısrar ediyorum :) 



8-Gloria Jean's Coffees : Normalde pek böyle kafe önerme taraftarı değilim ama bu kafenin her tarafında kitaplar dolmuş ve kitaplar arasında güzel bir kahve çok iyi gidiyor 



9-Barbarlık Müzesi :Zaten buraya gelip de burayı görmemek olmaz rumların, türklere yapmış olduğu zorlukların bizzat yaşanmış olduğu ev içerisinde tarih (kötü bir tarih) yatıyor. Mutlaka görmeniz gerek bir müze. 







→GİRNE : Lefkoşa-Girne minibusleri tek yön 5 TL, yolculuk 20-25 dk sürüyor. Ayriyeten denk gelirseniz üniversitelerin otobüsleri var ücretsiz binebilirsiniz. Üniversitelerin web sitesinde saatleri yazıyor. Kimse bindiğinizde nerenin öğrencisisiniz diye sormuyor :) ee peki biz girne'de nereye gidelim derseniz...
1- Girne Yat limanı: Hemen hemen gezeceğiniz kafe ve mekanlar limanda bulunuyor
2- Batık Gemi Müzesi: Gel abi gel batan geminin malları bunlar... Evet cidden batan geminin mallarını burada görebilirsiniz :) 

3- Girne kalesi: Sabahtan gidip içini, akşamları ise dışını gezebilirsiniz hemen deniz kenarında olan bu kalede geceleri çok güzel ışıklandırma oluyor mutlaka akşamda orada bulunun derim :) 



4-Bellabais Manastırı: Şehre biraz uzak bu yüzden taksi tutarak gidebilirsiniz
5- St.Hilarion Kalesi : Şehre baya uzak araba olmadan çıkmak zor gibi bu yüzden ben gidemedim ama cidden yukarıdan güzel bir Girne manzarası izleyebilirsiniz. 
6- Mavi köşk : Lefkoşa-girne arasında eğer arabanız varsa gidebileceğiniz çok enteresan bir yer. takıntılı bir silah kaçaksı Paolides'in evi. Burası öncelerden dışarıdan görünmüyormuş, ayrıca evde 13 oda ve havuzunda 13 musluk bulunuyor. ayrıca evde birçok tünel bulunuyor. Kıbrıs harekatında Paolides bu tüneller sayesinde kaçmış ve evdeki meryem ana tablosunda her nerede olursanız olun meryem ananın gözleri size bakacak şekilde çizilmiş bir portre var. Son olarak köşk ele geçirildikten sonra, Paolides'in gizli bir kasasında altın bir anahtar bulunmuş. Bu anahtar şu an TSK bünyesinde korunuyor. Ancak nerenin anahtarı olduğu, hangi kapıyı açtığı asla öğrenilememiş.



→GAZİMAGUSA Lefkoşa-Magusa otobüsleri 9 TL yaklaşık 1 saat yolculuk sürüyor. 
Uçağımın olduğu gün gittiğim için pek gezememiş olabilirim fakat zaten SURIÇI'ne (Magusa Kalesinin içi) gittiğiniz zaman tüm her şey orada gibi. St Nicholas Katedrali, Salamis Antik Kenti, Namık Kemal Zindanı vs. tüm her yeri orada bulabilirsiniz., ayrıca çektiğim fotoğrafta kalenin içerisindeki yerleri görebilirsiniz. Kalenin için bildiğimiz market,pazar, evlerden oluşuyor kalenin içerisinde adeta bir mahalle var. 

Sabah 9 TL'ye minibüslerle geldiğiniz Gazimagusa'dan akşam havalimanına KIBHAS'ın Magusa- Havalimanı otobüsüne 13.5 TL vererek ulaşabilirsiniz. 






Son olarak da bir kaç bir şey söyliyim Kıbris için. 

Öneriler : Türk hatları orada çok can yakıyor o yüzden kısa süreli yurtdışı paketleri almanızda fayda var.
Şeftali kebabı yemeden dönmemenizi tavsiye ederim enfes bir tadı vardı. Ayrıca içerisinde şeftali yok merak etmeyin. Ben Gazimagusa'da Eziç restorant da yemiştim. Biraz lüks bir yermiş gidince farkettim. Orada yoldan geçen birine danışmıştım orayı önerdi yaklaşık 40-45 lira arası bir şey belki daha uygun yer bulabilirsiniz. Başka yerde yiyemediğim için kıyaslama yapamıyorum ama ben eziç dekini beğenmiştim. Tam olarak şöyle birşeydi. 


Eğer hava aydınlık olduğu zamanlarda ulaşım sağlayacaksanız otostop çekebilirsiniz. Çok fazla öğrenci olduğu için otostop çekebilmeniz çok kolay. 

Lefkoşa da dar sokaklara girdiğinizde dikkatli bakarsanız evlerdeki mermi izlerini hala görebilirsiniz.

Bir ayağım Güney Kıbrıs diğer ayağım Kuzey Kıbrıs'da

Kıbrıs gibi uygun ve vizesiz yerleri gezmeyi seviyorsanız Ukrayna seyahatime bakabilirsiniz. Ukrayna'da gezilecek yerler yapılacak aktivite ve gece hayatı ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz. 

8 Eylül 2016 Perşembe

TARİH YATAN BİR BAŞKENT, BELGRAD!

SIRBİSTAN - BELGRAD (Serbia-Belgrad)

Balkan gezimin son durağı Belgrad'a doğru yola çıktım. Üsküpten 1435 dinara aldığım bilet ile yaklaşık 7 saatte belgrad'a vardım. Fakat şöyle bir parantez açmak istiyorum ben 2016 yaz ayında gezimi yapıyordum ve tam o sırada İnterrail grubundan bir çok arkadaş Sırbistan'a gereksiz bahaneler ile alınmamış veyahut çok uğraşlar sonucu anca içeriye girebilmişlerdi. Otobüs Üsküp'ten sonra yaklaşık 3 saat sonra Sırbistan sınır kapısına geldiğinde otobüsde ki herkesi indirip pasaport kontrole girdik. Sırbistana giremeyenleri okuduktan sonra heyecanlanmadım desem yalan olur fakat pasaport görevlisi pasaportumu aldı tipime iki kez baktı ve hiçbir şey sormadan welcome dedi. Bilmiyorum gece saat 3 olduğu için mi böyle kolay geçtim bilemiyorum ama toplasam 30 sn. süremdi sırbistana giriş yapmam. Sırbistana girip otobüse bindikten sonra derin bir rahatlama oldu cidden içimde :)
   Sırbistana girdikten yaklaşık 4 saat sonra şehir merkezine varmıştım. Otobüs durağının sizi bıraktığı yönden yani kaldırımın sağ tarafından direkt ileri doğru ilerlerseniz bilet alma gişelerine ulaşıyorsunuz.Gişe dediğim aslında büfe! Büfelerden bilet alabilirsiniz. Büfelerden ileri tren istasyonuna giderseniz hemen sol tarafta turist informationdan şehir haritası alabilrsiniz. Bu arada 1 TL yaklaşık 40 Sırp dinarı ediyor fakat şu an biraz düşmüş diye duydum yine siz kontrol edersiniz. Neyse Sırbistan'da otobüslere kimse bakmıyor yani şöförün önünden geçseniz hayırdır demiyor. Bu yüzden birçok turist parasız ve bedava biniyor otobüs ve tramvaylara. Ama işin aslı hiç de öyle değil. Burada halk, ay başı belirli bir ücret ödeyerek biletlerine baştan para veriyorlar ve bu yüzden kimse bilet basmıyor. Bu yüzdendir ki kimse size bilet sormuyor. Ama eğer ara sıra polislere denk gelirseniz büyük bir ceza yiyebilirsiniz . Büyük dediğim onlara göre büyük bize göre yaklaşık 50-60 lira yapıyor :) Eğer ceza yemek istemiyorsanız benim yaptığım gibi size söylediğim yerden sadece 1 bilet alıp tüm otobüslere binerken yanınızda taşırsanız polise biletinizi gösterip cezadan kurtulursunuz aldığınız 1 bileti tüm sırbistan gezinizde cebinizden çıkarmayın :) Alın size kıyak gibi kıyak :P
  Sırbistan da konaklamamı yine couchsurfingden tanıştığım biri ile gerçekleştirdim çok mütevazi bir abi beni konuk etti sağolsun. Zemunda tarafında oturuyor. Bu yüzden 15 nolu otobüs ile zemuna geçip konaklayacağım yere geçtim. Siz şehir merkezinde konaklayabilirsiniz bu yüzden Zemuna geçmek isterseniz 15 nolu otobüsü unutmayın. ayrıca 88 nolu otobüsde gidiyormuş, zaten duraklara tüm rotalar var oradan bakarsanız kaybolma olasılığınız gerçekten çok az :)
Sabah erkenden geldiğim için biraz dinlenip öğlen hemen gezmeye attım kendimi...
KALEMEGDAN: Birçok uygarlığa başkentlik etmiş olan Belgrad'da imparatorların, kralların şehzadelerin gözde kalelerinden biri olan bu kale yaklaşık 400 sene boyunca bizim Osmanlı hanedanlığına hizmet etmiş.Bunun da en önemli sebebi tabiki tuna ve sava nehirlerinin tam ortasında konumlanması. İlk yerleşim alanının ise MÖ 3 yıllarda olduğu söyleniyor. Ayrıca kalenin istanbula bakan kapısını adı İstanbul Kapısı! Evet isimlerle pek oynamamış Sırbistan halkı.Bir çok türkçe kelimeyi özünde tutmuşlar mesela kalenin adı! Kalemaydanın adını Kalemegdan olarak korumuşlar.
Kale o kadar büyük ki içersinde ağır silah makinalar, tanklar ve tüfeklerin olduğu bir meydan var orayı görebilirsiniz. İçeri girdiğiniz bir çok şey göreceksiniz zaten ama birkaç farklı noktayı yazmak istiyorum.
THE VİCTOR: Aslında viktor falan değil bildğiniz Naked Man :) uzun bir kemerin üstünde çıplak bir adam heykeli duruyor.
KİNG GATE: Kaleye kralların girdiği kapı olarak söylenir istanbul girişinin ters tarafında yer alıyor.


Size bir de güzellik yapayım belgradda her gün sabah 11.00 da cumhuriyet meydanındaki at heykelinin oradan bedava yürüyüş turu yapıyor size şehrin belli başlı yerlerini gezdiriyorlar ingilizcesi çok güzel bir arkadaş size şehri tanıtıyor yaklaşık 90 dakika süren bu turdan sonra size ücretli turun reklamını yapıyorlar onu dinleyip turdan ayrılabilirsiniz. 

SKANDARLIJA: Şehrin Old Town'ı diyebiliriz buraya. Eskimsi binalar ve tatlı cafeleri olan bir yer burası mutlaka sokak aralarında kaybolmanızı öneriyorum.
KNEZ MİHAİLOVA: Burası sırbistanın tam olarak istiklal caddesi. Gerçekten uzun ve istediğiniz her şeyi bulabileceğini bir cadde burası mutlaka bir ucundan bir ucuna yürüyün.

ÖZGÜRLÜK MEYDANI: Şehrin merkezi ve eğer giderseniz bedava şehir turunun başlangıcı olan meydan zaten istemeseniz bile her yol buraya çıkıyor ister  istemez burayı göreceksiniz zaten. 

NATİONAL ASSEMBLY: Şehrin ulusal meclisi akşamları çok iyi ışıklandırma oluyor güzel fotoğraf kareleri yakalabilirsiniz. 

ST. MARK KİLİSESİ : Gerçekten muhteşem bir simetri ile yapılmış Mark kilisesi beni cidden büyüledi ben kapalı olduğu bir zamanda gitmişim eğer açık olursa içeri girebilirsiniz. 

NİKOLA TESLA MÜZESİ: Gerçekten güzel deneylerin yapıldığı bir müze. Elektriğin babası Tesla'nın birkaç deneyini görmek için kaçınılmazz fırsat gelmişken görmenizi öneririm. 

AZİZ SAVA KATEDRALİ: Muhteşem ihtişamı ile beyaz şehrin beyaz katedrali dimdik ayakta sizleri bekliyor. Ben bizim camilere çok benzettim bu yapıyı mutlaka ama mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri.

Arkadaşlar yukarıda sırası ile yazmış olduğum yerler Knez Mihailova dan başlarsanız ve şehrin aşağısına yani Aziz Savaya doğru giderseniz hepsi ip gibi bir sıra ile dizilmiş o yüzden ben de sırası ile yazdım gerçekten arayıp da bulamayacağınız yer yok. Tek bir cadde üzerinde giderken tüm bu yapılara denk gelebilirsiniz. Ve sonunda Aziz Sava'nın bahçesinde biraz dinlenip şehir merkezine yürüyerek 10 dk da dönebilirsiniz.

NATO BOMB: Size söylediğim yerden şehir haritası alırsanız ki mutlaka alın çünkü gerçekten o haritada her şey bulunuyor. Bende hiç bir blog da duymadığım bu yeri o haritadan gördüm. Cidden gelmişken görülmesi gereken bir yer. Zamanında Nato'nun atmış olduğu bombalar yüzünden hasar gören binaları yıkmayıp, gençlerin unutulmaması amaçlanıyor. Belki soran olur diye söylüyorum. Sırbistan hala Nato ülkesi değil, ve bundan sonra da asla olmayacaklarını düşünüyorum!
ZEMUN BÖLGESİ: Arkadaşlar ben Zemun bölgesinde kaldığım için burayı gezmek kolay oldu. Siz büyük ihtimal şehir merkezinde yani Knez Mihailova çevresinde kalacaksınız. O yüzden şehirden bu tarafa gelen ve merkezi otobüs durağı olan Brankov Most ( köprünün yanında ki durak) durağının hemen oradan 88 veya 15 numaraya binerek Zemun bölgesine ulaşabilirsiniz. 




GARDOS TOWER: Zemun bölgesine geldiyseniz mutlaka ama mutlaka gelmeniz gereken bir kule burası. Gerçekten tüm zemun bölgesini bu kulenin üzerinden görebilirsiniz. Bir tarafınız da Tuna nehri diğer tarafınızda Zemun bölgesi gerçekten harika bir manzara sunuyor sizlere bu kule. Kuleye çıkmak isterseniz 35 dinarı vermek zorundasınız ama tabiki buna değer. Ayrıca Gardosa giderken yol üzerinde çok güzel sokaklar var aynı filmlerde gördüğümüz yeşilliklerin altına kurulmuş tek katlı minik evler ve sokaklar. Bir kaç küçük kilise ve güzel bir mezarlığı da göreceksiniz gardosa giderken gerçekten harika fotoğraflar çekilebilir ve bunlardan bir kaç tanesi ile sizleri baş başa bırakıyorum. 














ADA CİGANLİJA: Arkadaşlar Sırbistana gelmişim tuna ve sava nehrinde yüzemeyecekmiyim diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Öncelikle 2 tane köprünün altında yüzen insalar varmış diye duydum fakat bana tanıştığım arkadaşlarım oraların akıntılı olduğunu söyledi. Bu yüzden de belediye güzel bir iş yapmış ve Ada Ciganlija diye bir bölge oluşturmuş sava nehrinden gelen akıntıyı burada havuz şeklinde toplamışlar ve sahil şeridi yapmışlar. Akıntının olmamasından dolayı belki pis olabilir diyebilirsiniz ama benim gittiğim zaman gerçekten temiz bir nehir vardı. Yerel insanlarla tanışmak için kulüplerden başka yer bilmeyen arkadaşlar için gerçekten güzel bir alternatif. Öğlen vakti gittiğimde canlı bir ortam vardı ben biraz daha sakin bir yerde yüzmeyi tercih ettim çünkü yalnızdım ve eşyalarımı bırakacaktım çalınmasın diye uzaklaştım biraz ama uzun bir sahil şeridinde güzel bir yürüyüş yapmadan dönmeyin derim. 






Belgrad benim gözümde cidden bir avrupa başkenti olarak kaldı. Çok beğendim ve güzel bir 3 gece 4 gün geçirdim. Belgrad haricinde zamanınız kalırsa Novisad'a gidebilirsiniz orasının da gerçekten güzel bir şehir olduğunu söylüyorlar. Vaktiniz varsa oraya da gitmenizi öneririm.

   Sizde benim gibi vizesiz ve uygun yerler arıyorsanız balkanlardan sonra güzel bır Kıbrıs gezisi yapabilirsiniz.