30 Mart 2017 Perşembe

BİR MÜHENDİS GÖZÜYLE, DUBAİ !

  Dubai Seyahatimi tek bir yazı ile bitirmek istemedim. Çünkü Dubai'de her ne kadar travel yapsak da asıl amacımız work idi yani bir nevi work and travel yaptık :)
   Türkiye'de Raylı sistemler mühendisliği okumaktayım. Farklı bir bölüm ve farklı bir mühendislik alanı. Böyle bir alanda okuyunca gelişmeleri takip etmeniz gerekiyor.
    Dubai'de gerçekleşecek olan Middle East Rail Fuarını da bir çok insan biliyor. Bende uzun zamandır bu fuarı bekliyordum. Önüme de böyle fırsat çıkınca biletleri hemen aldım. Güzel şeyler aniden olur derler. Bizde bedava bileti görünce düşünmeden aldık biletleri. Bu arada hala 93 dolar ile  dubai seyahatimin ayrıntıları okumayan varsa buradan okuyabilir.

MİDDLE EAST RAİL: Demiryolu sektöründe çalışan bir çok firmanın bir fuar alanında toplanıp kendi ürünlerini sergilediği ve sektörde kendini daha çok geliştirmek için neler yapılabilir sorunun cevabını bulmak için oluşturdukları topluluk diyebiliriz. Gerçi biraz uzun bir tanımlama oldu neyse :) Bu fuarın bir benzeri bizim İstanbul'da yapılıyor. Fakat bu sene öğrendik ki 2017 fuarı pek iyi olmamış deniyor ve bundan sonra 2 yılda bir İzmir'de yapılacakmış.
  Fuar'da Dünya'nın bir çok demiryolu şirketi vardı fakat fuarın göz bebeği tabiki de Hyperloop idi.
 İleri de bu Hyperloop teknolojisi ile daha çok haşır neşir olacağız gibi  

      Fuarda bazı firmalara kendi bölümümüzü de tanıtmış olduk gerçi fuardan bir sonraki gün hepsinin aklında uçtuğuna eminim ama en azından konuşma anında güzel tepkiler aldık. Firmaların gelecekte neler yapacağını şuanda hangi konuları geliştirmeye çalıştıklarını öğrenmiş olduk. Fuarda sadece yabancı değil bizim ülkemizden de gidip kendini tanıtan firmalar vardı. Onlarla güzel sohbetler ettik, yemekler yedik, kartlar ve telefon numaraları aldık. Fuar gerçekten bizim için çok güzel bir tecrübe oldu. Fuardan bir kaç fotoğraflar göstermek gerekirse...




   Fuar iki gün sürdü fuardan sonra şehri keşfetmeye atıldık ve şehri seyrederken insan, mühendis olarak birçok hesap yapıyor. İçimden yaa bırak kardeşim ne güzel tatil yapıyorsun ne işin var hesaplarla düşüncelerle desem de bu mühendis kafası pek sakin kalamadı bir kaç araştırma yaptı. Gelin onlara bi göz atalım.

                                                             BURJ KHALİFA

    828m yüksekliği ile Dünya'nın en uzun gökdeleni ünvanına sahip bu yapı, içerisinde günde tam 35 bin insanı barındırıyor. Peki bu insanlar nasıl oluyorda o sıcakta terlemiyor. Tabi ki tek bir açıklaması var, Klima! Ama bu  klimanın çalışması için su gerekli ve neredeyse günde 750bin litre su gerekli imiş. Ama Dubai'de akarsu yok, sıcaklık 50 derece nereden buluyorlar bu suyu diye sorduğumda 70 km ileride hacar dağlarının eteklerin su var dediler. Ve tabi ki deniz suyunu tatlı suya çeviren devasa tesisler yapmışlar bu şekilde su ihtiyacını karşılıyormuş Dubai. Ama 828m lik binaların en üstüne suyu pompalamak kolay olmasa gerek. Buna da şöyle çözüm bulmuşlar. Her 150-200m de bir havuz ve her havuzda yukarı pompalayacak bir pompa koymuşlar. Yani en altta bi pompa o yaklaşık 150-200m yukarıya sonra oradaki havuza gelen su 200m deki pompa ile 400m ye çıkartılmış. Peki niye böyle yapılmış derseniz de. En alttan tek bir pompa ile olsaydı o basınç ile tüm borular patlayabilirmiş. Daha iyi anlayabilmeniz için internette şöyle bir fotoğraf gördüm 

KUMUN ÜZERİNDE Kİ ÇELİK YAPILAR
     
     Amerika veya dünyanın herhangi bir yerinde bir çok gökdelen görebiliyoruz. Bunları yaparken yerin 5-10m altından temel atmak gayet kolay. Ama Dubai gibi her tarafı çöl ve tabanının kum olduğu bir yere 500-800m lik koca koca çeliklerden yapılmış tonlarca ağırlığında ki binaları nasıl dikmişler diye araştırma yaptığımda şunu öğrendim. Kumun 40m altında kaya parçası olduğu biliniyormuş. 
Animasyon olarak böyle bir şey ortaya çıkıyor. 

Yerin 40 m altına kadar gidecek şekilde delik delerek delikten çelik malzemeler geçiriliyor. Bu sayede yer yüzüne taban oluşturulmuş oluyor. Bi belgeselde görmüştüm Manhattan'da bir bina için bu çelik çubuklardan  5-10 tane yeterken yeterken Dubai'de 200 adet gerekli görülüyormuş. Yani sizin anlayacağınız o kumların altında milyonlarça çelik cubuk var. Ve hepsi oranın temelini oluşturmak için. O temelin üstünde, yollar, parklar, çelik binalar, eğlence merkezleri kısacası bir şehir var!
       Ve ayrıca gittiğimizde gördük ki buradaki inşaatlar gece yapılıyor. Hem sıcaktan korunmak hemde çelik ve betonların çatlamasını önlemek için böyle bir şey yapılıyormuş.

RÜZGAR, PETROL VE ÇÖL FIRTINALARI

  Böyle yüksek binaları dikerseniz bunların yıkılmamasını da sağlamalısınız, Bu yüzden binaların bir çoğu tonlarca ağırlığındaki çeliklerden yapılıyor. Çünkü rüzgarlar bazen saatte 130km/h hıza çıkabiliyormuş.
  Çölde olunca kum fırtınaları da kaçınılmaz oluyor. Sabit olmayan birçok şeyi dağıtan bu fırtınalar koca gökdelenlerin kirlenmesine sebep oluyor ve duyduğuma göre bir gökdelenin temizliği 2 hafta kadar sürüyormuş.
  Tabi ki bu kadar şeyi yapabilmek için para gerekli peki nereden geliyor bu paranın kaynağı? Tabi ki Petrol.  Peki niye burada arap yarımadasında bu kadar çok var diye araştırdığımda ise, 200 milyon yıl önce her yer su altındayken orada yaşayan mikroskobik deniz canlıları ölerek zamanlar deniz tabanında siyah birer halı gibi kalmışlar. Zamanla oluşan levha hareketlerinden dolayı  basınç ve sıcaklık ile bu tortular petrole dönüşmüş. Ve petrol, zemine o kadar da yakın değil. Basra körfezinin ortalama 60m derinlikte olduğunu düşünürsek deniz tabanının altında 3.5km lik yolculuk yapmak gerekiyor petrole ulaşabilmek için. İşte aslında Dubai'nin bu kadar gelişmesinin sebebi asırlar önce oluşan tortular.

                                                                   PALM ADASI

Para çok olunca ee haliyle harcayacak yer de kalmayınca turistleri daha fazla çekebilmek ve sahil kenarını 78km arttıracak bir mühendislik harikası yapalım demişler. İyi de abicim denizin üstüne tam 800 futbol sahasından büyük bir adayı nasıl oldu da yapmayı başardınız diye soruyor insan haliyle :) Almış olduğumuz bilgilere göre 94 milyon ton kum kullanılmış bu adayı yaparken. Kumu taşıyorlar iyi güzelde oluşan dalga ve akıntılar bu kumları git gel yaparak denize çekemiyor mu sorusunu sorduğumuzda ise yine bir mühendislik harikası ile karşılaşıyoruz. Dalga kıranlar! Bu dalga kıranlar dubai limanın altında olan mercanlardan oluşmuş. Limanın altında olan bir çok mercan, gemilerden dolayı ölüyormuş. Mühendisler de bu mercanların ölmesini engellemek ve kumlara gelen dalgaları engellemek için bu mercan kayalıklarını alıp dalgaların önüne koymuşlar ve bu şekilde kumlara gelen dalgaları önlemişler. 1 taşla 2 kuş :) 

  Dubai'ye gittiğinizde gerçekten gezerken bunları düşünmeden duramıyorsunuz. Adamların cebinde ki parayı bilmek imkansız bu kadar çok yenilik ve mühendislik harikası şeyleri tabi ki petrol sayesinde yapabiliyorlar. Böyle bir şehri oluştururken ki payın büyük kısmı tabi ki de mühendisler! Dubai ise gerçekten bir çok mühendisin elinden geçmiş bir şehir. Ve daha da çok geçecek gibi gözüküyor.
   Yazıma son vermeden önce bir şey daha bildirmek istiyorum. Dubai'nin şuanda petrol rezervleri bitti diye duydum. Petrolü Al Ain ve Abu dabi'den alıyormuş. Parayı ise turizmden kazanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri bir ülke olması rağmen yılda sadece Dubai'ye gelen turist sayısı 15 milyonu geçmiş durumda. Ve evet bu 15 milyonun içerisinde artık bende varım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder